|
| Basketbolun Tarihçesi ve Kuralları | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
CİHAD-I AŞK Süper Üye
Mesaj Sayısı : 249 Nerden : malatya Kayıt tarihi : 04/10/08
| Konu: Basketbolun Tarihçesi ve Kuralları Çarş. Ocak 14, 2009 5:14 pm | |
| Basketbol, dünyanın her yerinde her seviyedeki milyonlarca insanın oynadığı veya seyirci olarak izlediği popüler bir spor dalıdır. Bu kadar talep gören bu spor dalının nasıl doğduğunu ve nasıl bu kadar hızlı yayıldığını biliyor musunuz?
Tarihte ilk bilinen basketbole benzer bir oyunun, Amerika' da Kızılderililer tarafından basit olarak oynandığı belirtilmektedir. Basketbolün bugünkü durumuna gelmesindeki ilk bilinçli çabalar, 1891 yılında Amerikalı bir beden eğitimi öğretmeni olan Dr. James Naismith tarafından başlatılmıştır. Massachusettes Springfield Koleji'nde on üç maddelik ilk oyun kuralları ile oynanmaya başlanan oyun, kış döneminde atletler, beyzbolcular ve Amerikan futbolu oynayan çocukların salon içinde sakatlanmalarını önleyici ve faydalı bir kış antrenmanı gerçekleştirmeleri amacıyla ortaya çıkmıştı. Kısa bir sürede geniş kitlelerin ilgisini çeken basketbol; yardımcı antrenman özelliğinden kurtulup, popüler spor dallarından biri haline gelmiştir.
Basketbol, Birinci Dünya Savaşından sonra hızla Amerika'dan Avrupa' ya oradan da Afrika, Asya ve Avustralya'ya yayılmıştır.
Bu spor dalını yönetmek amacıyla çalışan FIBA (Uluslararası Basketbol Federasyonu) 1932 yılında İsviçre Cenevre'de kurulmuştur. Bilindiği üzere FIBA, basketbolün daha hızlı yayılması ve daha zevkli bir oyun haline gelebilmesi için gerekli her türlü düzenlemeleri ve oyun kurallarını hayata geçirmektedir.
İlk Avrupa ve Dünya Şampiyonası İlk Avrupa şampiyonası 1935 yılında İsviçre Cenevre' de düzenlenmiş ve Letonya birinci olmuştur. Yine 1936 yılında Berlin' de yapılan Olimpiyatlara resmi oyun olarak dahil edilmiştir. İlk dünya Şampiyonası ise, 1950 yılında Arjantin Buenos Aires' te yapılmış ve Arjantin birinci olmuştur.
Basketbolun Türkiye' de Kısa Tarihçesi Basketbol Türkiye'de ilk defa, 1904 yılında Amerikan Robert Koleji öğrencileri tarafından oynanmıştır. Basketbolün Türkiye'de bilinçli ve kapsamlı yayılmasını, 1911 yılında Galatasaray Lisesi Beden Eğitimi Öğretmeni olan Ahmet Robenson sağlamıştır. Yine 1913 yılında ilk basketbol şubesi Fenerbahçe'de açılmıştır. İlk zamanlarda savaş yılları olması ve oynayacak rakip bulunamaması nedeni ile, basketbolde bir gelişme olamamıştır. Bilinen ilk resmi müsabaka 1921 yılında Yüksek Öğretmen Okulu öğrencileri ile İstanbul'da yaşayan Amerikalılar arasında olmuştur. 1923 yılında ilk resmi spor teşkilatı olan Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı kurulması ve yine 1927 yılında Halkevlerinin kurulması, bu spor dalının bütün yurda yayılmasında etkili olmuştur. Basketbol Milli Takımı 1934 yılında kurulmuş, ilk resmi maçını 1936 yılında Yunanistan'la yapmıştır. 49 - 12 gibi bir skorla galip gelen basketbol takımı şu oyunculardan kuruluydu: Naili Moran (Kaptan) - Jak Habib - Feridun Koray - Dionis Sakalak - Hazdayi Penso Hayri Arsebük - Sadri Usuoğlu ve Nihat Ertuğ. Basketbol 1936 - 1959'a kadar, Spor Oyunları Federasyonu adı altında voleybol ve hentbolle birlikte yürütülmüştür. 1 Mart 1959 yılında Türkiye Basketbol Federasyonu resmen kurulmuştur. 1966 yılına kadar yapılan Türkiye Basketbol Şampiyonalarının yerini Deplasmanlı Türkiye Basketbol Ligi almıştır. --------------------------------------------------------------------------------
Basketbol Oyun Kuralları
Basketbol müsabakaları iki hakem tarafından yönetilir. Misafir takım sahayı seçme hakkına sahiptir. Her devreden sonra saha değişimi yapılır. Oyun, orta saha çizgisinde her takımdan birer oyuncu arasında yapılan hava atışı ile başlar. Hava atışına çıkan oyuncular, topu tek elleri ile takım arkadaşlarına kazandırma hedefini taşır. Oyun, 10'ar dakikalık dört periyottan oluşur. Beraberlik durumunda uzatma periyodu oynanır. Her takım ilk üç periyotta ve uzatma periyodunda 2'şer dakikalık bir, dördüncü periyotta iki mola hakkına sahiptir. İkinci ile üçüncü periyot arasında 15 dakikalık devre arası verilir. Hücum eden takım, kendi sahasını 8 saniye içinde terk etmek, 24 saniye içinde de hücumunu tamamlamak zorundadır, aksi halde top kullanma hakkı rakip takıma geçer. Oyuncu topla birlikte, top sürme (dribbling), pas atma (passing), şut atma (shooting) aktivitelerini yapma şansına sahiptir. Bir oyuncu top sürerken, topu eline alarak durdurursa, tekrar top sürme şansına sahip değildir; topu istediği yöne ve kişiye pas ya da şut atmak zorundadır. Her takım 5 kişiden oluşur ve takımların sınırsız oyuncu değişikliği hakkı vardır. Eğer faul hakkını doldurmamışsa, her çıkan oyuncu tekrar oyuna dahil olabilir. Bir takımdaki beş oyuncudan biri ortada (post), ikisi savunma (guard) ve ikiside hücum (forward) oyuncusudur. Oyunu bir baş hakem ve yardımcı hakem olarak iki hakem yönetir. Her oyuncu beş faulle oyun dışında kalır, tekrar o maç için oyuna dahil olamaz. Her oyuncunun bireysel olarak yaptığı faul sayısının toplamı, takım faullerini de belirler. Toplamda dört takım faulüne ulaşan takımın daha sonra yaptığı her faul, karşı takıma serbest atış kullanma hakkı kazandırır. Hakem tarafından durdurulmadıkça, top potadan veya çemberden dönerse oyun devam eder. Ayrıca, oyuncu sahayı belirleyen çizgilerin dışına temas etmedikçe, top oyun çizgilerinin dışına değmeden havadan saha çizgisinin dışına çıksa dahi, oyuncu topu içeri çevirebilirse de oyun devam eder. Her sayı atışından sonra veya hakemin düdüğü çalmasının ardından, oyun ve oyun zamanı durur. Sayı yiyen takımın pota gerisindeki çizgi arkasından topu oyuna sokması ile hem zaman hem de oyun tekrar başlar. Oyun içindeki diğer durumlara göre, hakemin gösterdiği yerlerden, top oyuna sokulur. Üç sayı çizgisi içinden yapılan her başarılı atış iki sayı, üç sayı çizgisi gerisinden yapılan her başarılı atış üç sayı olarak değerlendirilir. Faullerden veya kural ihlallerinden dolayı kazanılan başarılı serbest atışlar bir sayı olarak değerlendirilir. Oyuncular iki durumda cezalandırılır: 1- Bireysel kural ihlalleri 2- Faul yapılan durumlar. Kural ihlali veya hatası (hatalı yürüme, topun çizgi dışına çıkması, hücum oyuncusunun üç saniyeden fazla post içinde durması v.b) top kullanma hakkını karşı takıma verir. Yapılan bireysel fauller ( itme, çekme, vurma, tutma v.b) ise oyuncunun faul cezası almasını sağladığı gibi faulün yapıldığı yer göz önünde bulundurularak, rakip topu yandan oyuna sokar, ya da serbest atış yapma hakkı kazanır. Serbest atış hakkı adedi, faulun yapıldığı zaman, yer ve çeşidine göre değişir. Şut atışı sırasında faul yapılmış ve atış sayı olmamışsa, atışı yapan takıma iki serbest atış hakkı verilir. Eğer atış sayı olmuşsa, bir serbest atış hakkı verilir. Bir takım, bir devredeki "takım faul" sınırını geçmiş ve atış sahası dışında faul yapmışsa, o zaman bire-bir denen serbest atış hakkını kullanır. Bu atışta kural, ilk atış sayı olursa, ikinci atış yapma hakkı kazanmaktır. Bire-bir'de ilk atışı kaçıran ikinci atışı yapamaz, top potadan oyun alanına dönerse, oyun devam eder. Teknik faullerde (oyunu geciktirme, sportmenlik dışı davranışlar, hakeme itiraz, izinsiz oyuna girme v.b) iki serbest atış hakkı verilir. --------------------------------------------------------------------------------
Basketbol Terimleri
Asist : Takım arkadaşına basket yapması için verilen pas Backcourt (savunma sahası) : Bir takımın savunma yaptığı yarı saha Basket : Topun içinden geçerek sayı kazanılması Blok : Savunma oyuncusu tarafından, hücum oyuncusunun sayı yapmasını veya geçmesini engelleme hareketi Cut : Sayı yapmak amacıyla yapılan çabuk hareket Dribbling (Top sürme) : Topu sektirerek istenilen yöne doğru sürme Drive : Hücum oyuncusunun sayı yapmak amacıyla yaptığı hareket End Line (dip çizgi) : Sahanın enlemesine, pota altından geçen çizgi Fast Break : Bir takımın rakip takımı savunmasız yakalayarak hızla sayı yapmak amacıyla hücum etmesi Faul Atışı (serbest atış) : Faul sonucu, serbest atış alanından kullanılan müdahalesiz atışlar Front Court (hücum sahası) : Bir takımın hücum yaptığı yarı saha Hata : Faul sayılmayan kural ihlalleri Hatalı Yürüme (steps) : Bir oyuncunun topu kontrol altına aldıktan sonra sektirmeden birden fazla adım atarak yürümesi veya sektirdikten sonra topu tutup, tekrar top sürmesi Hava Atışı (jump ball) : Hakemin oyunu başlatmak amacıyla, topu iki rakip oyuncunun arasından yukarı doğru atması ve bu oyuncuların topu tek elleriyle çelerek takım arkadaşlarına kazandırma hareketi High Post (yüksek post) : Serbest atış alanının hemen dışından başlayan hücum bölgesi Hücum Faulü : Bir oyuncunun top kendi takımında iken, rakip oyuncuya faul yapması Jump Shot : Oyuncunun sıçrayarak havada tek elle basket yapma amacıyla şut atması Man to Man Defense (adam adama savunma) : Belirlenen her bir oyuncunun birebir takibiyle yapılan savunma çeşidi Midcourt Line (orta saha çizgisi) : Sahayı ortadan ikiye ayıran çizgi, diğer adı da 8 saniye çizgisidir Perdeleme (Screen) : Hücum eden takımın oyuncularından birinin takım arkadaşının kolay şut atması veya rakibi geçebilmesi için, takım arkadaşı ile savunma oyuncusunu arasına girmesi Pivot : Belirlenen bir ayağın sabitlenmesi ve sabitlenen ayak etrafında dönme işi Pres : Savunma yapan takım oyuncularının, hücum yapan takım oyunculardan topu kapmak ve hata yapmalarını sağlamak için, üzerlerinde baskı kurmaları Ribaunt : Potadan ya da çemberden dönen ve seken topa sahip olmak için yapılan iş Teknik Faul : Oyuncuların kural ihlal etmeleri sonucu verilen ceza Turnike (lay - up) : Koşarak potaya en yakın mesafeden, çarptırarak veya direk çembere tek elle atılarak yapılan şut
Duruş Basketbolda hangi pozisyonda oynarsanız oynayın, duruş şeklini doğru bilmek en önemli noktadır. Buna hazır olma da diyebiliriz. Basketbolün karakteristiği gereği oyun çok hızlı ve çabuk gelişmekte ve değişmektedir. Her an pas alacakmış, şut atacakmış, top sürecekmiş veya ribaunda çıkacakmış gibi hazır ve hareketli olmalısınız. Topla hızla hücuma çıkmak veya defansa dönmek için hazır olmalısınız.
İyi bir hazır bekleme pozisyonunda;
Ayaklar omuz genişliğinde açık ve bir adım önde, dizler hafif bükülü vaziyette, Kollar vücudunuzun önünde ve göğüs seviyesinde, dirsekler aşağıda ve vücudunuza yakın, avuçlarınız dışa dönük, Başınız dik ve sürekli uyanık vaziyette olmalısınız. Pivot Hareketi Basketbolün temelini oluşturan harekettir. Topa sahip olduktan sonra, bir ayak yerde sabit kalırken, diğer ayağın kuralara uygun olarak istenilen yönde hareket etmesine pivot hareketi denir. Pivot ayağı sabit kalmak kaydıyla, diğer ayağınızı istenilen yöne hareket ettirerek pas yapılabilir veya şut atılabilir. Pivot hareketi; topu kontrol altına almak, bir rakibi aldatmak ya da onu blok yoluyla önlemek amacıyla kullanılır. Pivot hareketini şu şekilde yapabilirsiniz: | |
| | | CİHAD-I AŞK Süper Üye
Mesaj Sayısı : 249 Nerden : malatya Kayıt tarihi : 04/10/08
| Konu: Geri: Basketbolun Tarihçesi ve Kuralları Çarş. Ocak 14, 2009 5:14 pm | |
| Pivot ayak topuğunu kaldırıp, ayak ucunda dönebilir, Serbest olan ayakla istenilen yöne ve yere hareket ettirebilirsiniz. Unutulmaması gereken şey, pivot ayağınızı top elinizden çıkmadığı sürece yerden kesilmemesi. Aksi halde hatalı yürüme yapmış olursunuz.
Top Tutma Bir oyuncunun durarak, yürüyerek, koşarak veya sıçrayarak yerde duran, yuvarlanan, potadan seken veya pas olarak gelen topu; tek veya çift elle tutarak kontrol altına almasıdır. İyi top tutma, iyi pas yapmanın, top sürmenin veya şut atmanın temelini oluşturur. Çünkü topla yapılan tüm basketbol hareketleri top tutma ile başlar. İyi bir basketbol oyuncusu topu, istenilen yerde ve şekilde tutabilmelidir. Hatalı top tutmalar, bir takımın pozisyonu kaybetmesine ve sonunda da sayı kaybetmesine neden olabilir.
İyi top tutabilmek için:
Ayaklar omuz genişliğinde açık, bir ayak diğerine göre biraz öndedir. Dizler hafif bükülü, gövdenin üst kısmı hafifçe öne eğiktir. Kollar öne uzatılmış ve dirsekler yere paraleldir. Parmaklar mümkün olduğunca açık, bilek yumuşak ve esnektir. Pas gelirken kollar öne doğru uzatılır. Top mümkün olan en uzak noktada parmakların teması ile emilerek tutulur. Avuç içi topa temas etmemelidir. Topun yüksekliğine, sertliğine, yönüne, uzaklığına göre gelişi top tutuşu sırasında dikkat edilmesi gereken noktalardır. Paslaşma Pas, topun bir oyuncu tarafından çeşitli şekillerde tek veya çift el kullanılarak takım arkadaşına aktarması hareketidir. Oyuncunun ve pozisyonun durumuna göre değişen çeşitli şekillerde paslaşmalar vardır. Fakat bütün paslaşmalarda dikkat edilmesi gereken ortak noktalar şunlardır:
Bütün paslar parmaklarla yapılır, avuç içi kullanılmaz. Parmaklar top üzerinde açık ve eşit dağılmış olmalıdır. El bilekleri mümkün olduğunca esnek olmalıdır. Kollar top elden çıktıktan sonra, hareketi takip etmelidir.
1. Göğüsten Pas Basketbolde en sık kullanılan ve tercih edilen pas çeşididir. Çabuk ve kolay şekilde yapılması, takım arkadaşının kolay alabilmesi ve yüksek isabetlilik oranı olması göğüsten pasın tercih edilme nedenleridir. Göğüs pası sırasında dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır:
Yüzünüz top atılan kişiye dönük olmalı, Baş yukarda ve dizler hafif bükülü durumdadır, Parmaklar açık ve topu kavramış durumdadır, Top göğüs hizasında ve dirsekler hafifçe dışa dönüktür, Topu elden çıkarırken kollar mümkün olduğunca gergin olmalı ve topun atılacağı kişiye doğru bir adım atılmalıdır, Bilekler esnek vaziyette öne ve yukarı doğru topu takip etmelidir. 2. Yerden Pas Bu pas türü genellikle size yakın savunma yapıldığında, topun yere vurdurularak rakip oyuncunun kolları altından takım arkadaşınıza tek veya çift elle atılmasıdır. Kısa atılan bir pas çeşididir. Atış tekniği göğüsten yapılan pas gibi olmakla beraber, avuç içi ve bileklerin yönü yere doğrudur. Dizler ve kalça biraz daha alçak pozisyondadır. Pas yaparken öne doğru bir adım atılması pas isabetliliğinin artmasını sağlar.
3. Baş Üstü Pas Bu pas genellikle savunma oyuncularının ve kesicilerin üzerinden, ribauntu kapan oyuncunun fast break hücumuna yönelik sahanın uzağındaki bir oyuncuya top atmak için tek veya iki elle kullanılan pas türüdür. Uzun boylu oyuncuları beslemek için ideal bir pas türüdür. Bu pas atışı sırasında dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır:
Çift el kullanılacaksa, top baş üzerinde, parmaklar topu arkadan açık olarak kavrayacak şekilde ve baş parmaklar topun altında yer alır. Pas atacak oyuncu öne doğru bir adım atarak, ağırlık aktarımını arka bacaktan ön bacağına taşır. Kollar yukarıda, dirsekler baş seviyesinde hafif bükülü ve öne doğru açık olmalıdır. Tek el baş üstü paslarda, hangi el kullanılıyorsa, o yönde top kulak arkası hizasına ve başa yakın bir yerden atılır. Parmaklar topu iyice kavramalı ve diğer el atış yönünü göstermelidir. Bir adım öne atılarak atış kuvveti ve pas isabetliliği artırılabilir. Bu paslara ek olarak, alttan pas, yüksek yan pas, tek el pas, tek el alttan pas, tek el yandan pas, çengel pas, aşırtma pas, tek el arkadan pas, tek el arkadan yerden pas gibi kullanılan pas türleri de vardır. Fakat bunlar yukarıda açıklamaları verilen paslar kadar sık kullanılmazlar
Top Sürme Topun bir oyuncu tarafından kontrol altına alındıktan sonra, durarak veya hareket halinde bir elle yere doğru itilerek, rakip oyunculara dokundurmadan tekrar tekrar sektirilmesine top sürme (dribling) denir.
Basketbolda iyi top sürebilen biri olmak çok önemlidir. Fakat yinede altın kural olarak, pas verme imkanı varken; top sürme, aynı zamanda pastan da daha yavaş olduğu, için sık kullanılması önerilmez. Top sürme şu avantajları sağlar:
Eğer pas imkanınız yoksa, rakip oyuncuları topla hızla geçmeyi ve oyunu hücum sahasına yıkmayı, İyi bir pas ortamı yaratmak için, rakip oyuncuları oyalayarak alan açılmasını, Hızlı hücum (fast break) uygulamasında daha verimli ortam hazırlamayı, Kendi başınıza sayı yapabilme imkanı sağlar. İyi top sürmeyi öğrenirken, bununla birlikte, ne zaman top sürmemiz gerektiğini de iyi öğrenmeliyiz. Top sürme sırasında şu noktalara dikkat edilmelidir:
El ayası yuvarlak, parmaklar birbirlerinden yeterince açık, topun yönünü kontrol etmeli, Topa parmak uçları temas etmeli ve bilekler esnek olmalı. Kalça ve dizler hafif bükülü ve diğer el rakibin yaklaşmasını engellemek için yukarıda yanda olmalı. Temel olarak iki türlü top sürme şekli vardır:
1. Alçak Kontrollü Top Sürme Alçak kontrollü top sürme, genellikle yakınınızda rakipten çok oyuncu olan ve yakın savunma yapan rakip oyuncularına karşı yapılır. Top, genellikle diz ile bel arasında bir yerde ve oyuncunun vücuduna yakındır. Topun seviyesi, sürülüş anındaki duruma ve savunma yapan oyuncunun savunma tarzına bağlıdır.
Alçak kontrollü top sürmede dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır:
Dizler hafif bükülü ve gövde hafif öne eğilmiş durumda, Baş yukarıda ve gözler etrafa bakmalı, Kol, el bileği, el ve parmaklar; topla birlikte uyumlu olarak alçalıp yükselmeli, El bileği yumuşak ve uyumlu bir şekilde topu takip etmeli, Parmaklar mümkün olduğunca açık olmalı ve avuç içi topla temas etmemeli 2. Yüksek Hızlı Top Sürme Yüksek hızlı top sürme, hızlı hücum yapılırken ve teke tek sayıya gitme anlarında kullanılır. Temel tekniği, alçak kontrollü top sürmeyle aynıdır. Sadece vücudun duruşu biraz değişiklik gösterir.
Yüksek hızlı top sürmede önemli noktalar:
Vücut öne fazlaca eğik olmamalı Top, kalça ile göğüs arasında bir yükseklikte olmalı, Adımlar büyük atılmalı ve top vücudun önünde olmalı, Omuzlar hareket yönünde, vücut rahat ve gözler etrafı kontrol ederek, uyanık olunmalıdır. Yukarıda açıklanan temel top sürmelerin dışında önden el değiştirerek top sürme, sırtı rakibe dönerek top sürme, arkadan el değiştirerek top sürme gibi oyuncunun yetenekleri ve rakibin savunma stiline göre değişkenlik gösteren top sürme çeşitleri de vardır. Fakat temel teknikler her top sürme şekli için hemen hemen aynı özellikleri gösterir.
Şut Atma Basketbolda şut; oyuncunun topu herhangi bir şekilde elleriyle çemberden geçirmek amacıyla potaya atma hareketidir. Çok sayıda ve çeşitli şekillerde şutlar olmasına rağmen, iki önemli faktör dikkate alındığında aşağıdaki iki nokta hemen hemen aynıdır.
Birincisi, şutun genel gücü, ayak tabanından başlayarak, ayak bilekleri, dizler, kalça, üst vücut, kollar, bilekler,el ve parmakların ortak ve uyumlu hareketleri ile olur.
İkincisi ise, şut esnasında kolların aldığı pozisyondur. Top ele alındığında, kolların açısı büyük (L) harfi şeklinde bir açı çizmelidir. Bilekler, ön kolla yaklaşık doksan derecelik bir açı oluştururken, üst kolla paralel bir pozisyonda durmalıdır. Topu, rahat ve normal bir şekilde açılmış parmaklarla kavramalı. Parmaklarını topun arkasından ve topun biraz alt ortasından, taşıyabilecek şekilde avuç içi teması olmaksızın kavramalıdır. Diğer destek el parmakları topu yan alttan desteklemelidir. Şut atıldığında, kollar gergin bir şekilde yukarı doğru hareketi takip etmelidir. Topun parmaklar üzerinde yuvarlanmasını sağlarsanız; bu hareket, topun geriye doğru dönerek daha yumuşak bir şekilde potaya çarpıp, çemberden girmesini kolaylaştıracaktır.
Birkaç temel şut şekilleri şunlardır:
1. Durarak Tek El Şut Bu şut genellikle uzun mesafeli veya serbest atışlarda kullanılan bir şut tarzıdır. İyi bir durarak tek el şut atabilmek için şunlara dikkat edilmelidir.
Topu, iki elinizle göz hizasında ve biraz şut atacağınız yöne dönük olarak tutmalısınız. Şut atmak için kullanılan elle aynı taraftaki ayak, öbür ayağınızın biraz önünde olmalıdır. Dizleriniz bükülü vaziyette ve yine el bilekleri geriye bükülü olarak topu yukarıda tutmalıdır. Şut atarken, bacaklar gergin vaziyette ayak uçlarına kalkarak, yine kollar, mümkün olduğunca gergin atıştan sonra topu takip etmeli ve top parmak uçlarınızla eli terk etmelidir. 2. Sıçrayarak Şut Bloklara karşı en verimli yapılabilen ve hücumun en etkili silahı olan şut çeşididir. İyi bir sıçrayışla şut atabilmek için, dayanıklı ve koordineli ayak, kol, omuz, sırt kaslarına sahip olmak yararlı olacaktır.
Sıçrayarak şut atışlarda dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır:
Top, destek el topun önüne veya yanına, şut atacak el topun arka altına gelecek şekilde tutulmalıdır. Dizler hafif bükülü vaziyette ve top göğüsten baş üstü göz hizasına doğru kaldırılırken, aynı anda sıçranmalıdır. Yukarı doğru sıçrarken, dirsekler ve el bilekleri arkaya bükülmelidir. Mümkün olan en yükseğe sıçradıktan sonra, top parmak uçlarından topu terk ederken, bilekler ileri ve yere doğru yumuşak bir hareketle topu takip etmeli, dirsekler gerginliğini muhafaza etmeli ve gözler pota olmalıdır. 3. Turnike Atışı Turnike basketbol oyununun temel şutlarındandır. Potaya yakın bir yerlerde top sürdükten veya pas aldıktan sonra yapılabilir. Başarılı bir turnike yapabilmek için şunlara dikkat edilmelidir:
Kural hatası yapmadan turnike atışı yapabilmek için, topu tuttuktan sonra sadece iki adım atabilirsiniz. Top iki elle, iki adım yürüyüşüne geçmeden önce tutulmalıdır. Turnikede birinci adım uzun, ikinci adım kısa olmalıdır. Çünkü oyuncu ikinci adımında öne doğru yapmış olduğu hareketini, yukarıya ve potaya rahat yükselebilmesi için kısa tutması yararlı olacaktır. Son aşamada sağ veya sol ayak üzerinde kuvvetli olarak sıçranmalıdır. Aynı anda atışı yapan elin dizi ritmik olarak karna doğru çekilmelidir. İki elle tutulduğunda vücudun önünde olan top, baş üzerinden yukarı doğru kaldırılır ve atış kolunun uzatılması ve el bileğinin bükülmesi ile ya direk olarak çemberin içine ya da pota levhasına vurdurularak atılmalıdır. Ribaunt Pota levhasından ve çemberden dönen topların takip edilerek tutulması veya sayı için tamamlanması hareketidir. Bir takımın oyunu kazanabilmesinde, oyuncularının iyi bir ribaunt becerisine sahip olmaları gerekir. Çünkü bir oyunda atılan şutların toplamının nerede ise yarısı, kaçırılan şutlardan oluşur. Bu kaçırılan sayılardan dönen topları (ribauntları) alabilen takım, genellikle oyunda kazanan taraf olmaktadır. İyi bir ribaunt tekniğinin yanı sıra, kordinasyon, mücadele hırsı, hareketlilik, zamanlama, sıçrama kuvveti ve denge ribauntun kazanılmasını etkileyen önemli faktörleri oluşturur.
Bir ribaundu kazanabilmek için, yapılması yararlı olan öneriler:
Şut atılır atılmaz en kısa zamanda potaya doğru hareket edin. Topun nereden sekebileceğini tahmin ederek, iyi yer tutun. Rakiplerinizle aranızı kapatın ve kollarını açarak, hem hareket alanınızı genişletin hem de rakibinizin size müdahale imkanlarını daraltın. Ayaklarınızı omuz genişliğinde açarak, dengenizi en iyi koruyabilecek pozisyonu alın. Topu en yukarıda alabilmek için sıçrama zamanını iyi ayarlayın. Topa sahip olduktan sonra, onu en iyi koruyabileceğiniz pozisyonda tutun. Ribauntu kazandıktan sonra, ne yapacağınıza çabuk karar verin. Şut atacaksanız şut atın veya pas verin. Ribauntu yakalayamayacağınızı anladığınız anda topa hafifçe vurun ve tekrar kapmaya çalışın. Pota altında levhaya vurdurarak, kendi kendinize iyi bir ribaunt çalışması yapabilirsiniz. Topu levhaya on defa yere düşürmeden ve mümkün olan en yükseğe sıçrayarak vurdurun ve tutun. | |
| | | kara şimşek Süper Üye
Mesaj Sayısı : 770 Yaş : 34 Nerden : malatya Kayıt tarihi : 21/09/08
| Konu: Geri: Basketbolun Tarihçesi ve Kuralları Çarş. Ocak 14, 2009 7:00 pm | |
| vay be ne kadar çok kuralı varmış pes yani bu kadarını bilmiyordum paylaşım için teşekkürler | |
| | | | Basketbolun Tarihçesi ve Kuralları | |
|
Similar topics | |
|
Similar topics | |
| |
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |