Trabzon
Karadeniz Bölgesi'in Doğu Karadeniz bölümünde yeralan Trabzon ili Karadeniz sahili ile Zigana dağları arasında yeralmakta olup en büyük şehri yüzüölçümü açısından az bir alan kaplamasına karşın nüfus ve ekonomi açısından Samsun'dan sonra Karadeniz'in 2. büyük şehridir. Batısında Giresun'a bağlı Eynesil ilçesi, güneyinde Gümüşhaneye bağlı Torul ilçesi, doğusunda da Rize'ye bağlı İkizdere ve Kalkandere ilçeleri, kuzeyi Karadeniz ile çevrili antik çağdan beri varlığı bilinen il ve il merkezinin adıdır.
Etimoloji
* Yunan mitolojisinde Lycaon’un oğlu Trapezeus'un Arkadya'daki adaşına ismini verdiği bilindiğinden, Karadenizdeki Trabzon'un da bu mitolojik kahramandan adını aldığı düşünülebilir
* Evliya Çelebi'nin 2500 yıllık bir Yunan kentinin adını 17. yüzyılda Türkçe halk etimolojisine dayandırarak verdiği Tuğra-bozan adı da kimi çevrelerce ciddiye alınmıştır.
* Hamilton, şehrin güney doğusunda dik yamaçlarla yükselen, fakat üstü düz olan Boztepe’nin görünüşüne bağlamış, antik Trabzon sikkelerindeki "masa" çiziminden de aldığı destekle, kente görümünden dolayı Yunanca Trapezus "masa" adının verildiğini iddia etmiştir
* Özhan Öztürk, Kolhis ve Kafkasya'dan getirilen kölelerin Yunanistan anakarasına taşındığı liman kenti olan Trabzon'un adının Trapezus'un eski Yunanca metinlerde geçen mecaz kullanımı "köle satılan düz platform” (Aristo. Fr. 874)olabileceğini ileri sürmüştür
Coğrafya
Dar bir sahil şeridinin ardında denize dikey uzanan dağlık bir araziye sahip olan ilin merkezi Boztepe (antik Minthrion tepesi) üzerine kurulmuştur. İl topraklarının 22,4 % yayla, 77,6 % si ise tepelerden oluşmaktadır.
İklim
Karadeniz'e özgü ılıman iklime sahip kentte hava sıcaklığı yıl boyunca 10° - 20°C arasında değişirken yaz ortalaması 27°C, kışın en soğuk zamanı (Kalandar zamanı)ise 5°C civarındadır.
Dereler
The Değirmendere (Piksidis), Yanbolu, Fol, Karadere, Koha, Sürmene (Manahos), Solaklı, Baltacı deresi
Göller
Çakırgöl, Uzungöl, Serra Gölü, Haldizen gölü
Nüfus
Trabzon, Karadeniz Bölgesi ve Doğu Karadeniz Bölümü'nün en büyük şehridir. En büyük ilçeleri Trabzon Merkez, ARAKLI,Akçaabat,Of,Maçka ve Sürmene'dir. En küçük ilçeleri,Dernekpazarı,Düzköy,Şalpazarı,Çarşıbaşı ve Beşikdüzü'dür. Kalan ilçeler Trabzon'un orta ilçeleridir.
Cumhuriyet dönemi
* 2007 740.569
* 2000 979.081
* 1997 858.687
* 1990 795.849
* 1985 786.194
* 1980 731.045
* 1975 719.008
* 1970 659.120
* 1965 595.782
* 1960 532.999
* 1955 462.249
* 1950 420.279
* 1945 395.733
* 1940 390.733
* 1935 360.679
* 1927 290.303
Osmanlı dönemi
1903 Trabzon Vilayet Salnamesi’nde, Trabzon Vilayeti’ndeki kadın erkek ve etnik, dinsel nüfus dağılımı şöyledir
* Müslüman 972.981 (489.890 erkek, 483.091 kadın)
* Rum Ortodoks 185.784 (93.871 erkek, 91.913 kadın)
* Ermeni Gregoryen 50.233 (25.444 erkek, 24.789 kadın)
* Ermeni Katolik 1.506 (755 erkek, 751 kadın)
* Ermeni Protestan 1.140 (575 erkek, 565 kadın)
* Toplam 1.211.644 (610.535 erkek, 601.109 kadın)
Tarih
Antik çağ
Eusebius'a göre şehrin kuruluş tarihini MÖ 756 olmakla birlikte bu iddia Trabzon'u İstanbul, Roma hatta, genel kanıya göre Trabzon ve diğer Doğu Karadeniz kolonizasyonunu geçekleştiren Sinop'tan daha eski bir kent yapmaktadır. Bu durum gerçekse Sinoplular varolan bir kenti MÖ 630 tarihinden sonra yeniden kolonize etmiş olmalıdırlar.Anabasis'te geçen "Pontos Euksenios kıyısındaki bu şehir Sinope’nin Kolkh ülkesindeki kolonisidir"ifadesi daha sonra Arrian ve Peripleus tarafından da onaylanmıştır. Merkezinde Yunanlıların çevre köylerinde bugünkü Lazların atası olduğu sanılan Kolkhlar'ın ve Tsanlar'ın yaşadığı Trabzon, Antik çağ ve sonrasında Zigana geçidi üzerinden Ermenistan ve Euphrates civarında üretilen ticari malların takas edildiği ticaret merkezi ve dış ülkelere satıldığı bir ihraç limanı özelliğindeydi. Pontus İmparatoru Mithridates'in Roma İmparatorluğu ile giriştiği bir dizi savaşı kaybetmesinin ardından Anadolu topraklarının yanısıra Trabzon'da Roma hakimiyetine girmiştir.
Roma ve Bizans
Pompey'e karşı mücadelesinde Mithridates'e destek vermeyen Trabzon Roma döneminde ödüllendirilmiş serbest şehir statüsü kazandırılmıştır. Bizzat kente gelen Arrian, Trapezus’un Roma döneminde güney Karadenizdeki en önemli liman kenti olduğunu belirtmiştir. Roma İmparatoru Hadrian döneminde restore edilen kente, Trajan döneminde Pontus Kapadokyası eyaletinin başkenti olmuş ve yeni bir liman inşa edilmiştir. Gallianus döneminde bir Germen kabilesi olan Gotlar tarafından yağmalanmış Justinian döneminde tekarar onarılarak eski konumunu kaznamıştır. İstanbul’un Latinler tarafından işgali üzerine Komnenos ailesi, Trabzon'a sığınarak 1461 tarihine Osmanlı fethine dek sürecek bağımsız bir krallık (Trabzon İmparatorluğu) kuracaklar, kendilerini Roma İmparatoru ilan edeceklerdi.
Trabzon İmparatorluğu
Komnenos hanedanından VII. Michael Latin işgali nedieniyle Trabzon'a gelerek teyzesi Gürcü kraliçesi Tamara'nın da desteğiyle kendini Roma İmparatoru ilan etmişse de Batı özellikle Vatikan Trabzon İmparatorunu küçümseyerek "Laz hükümdarı" olarak tanımlamıştır [11]. Trabzon imparatorları başlangıçta diğer Bizans (Doğu Roma) imparatorları gibi çift başlı kartal (aetos) figürünü sembol olarak kullanmışlarsa da Latin işgalinin sona ermesi ve Konstantinapolis'de yeniden yasal yönetimin iktidarı ele geçirmesiyle, bir çatışmaya sebebiyet vermemek için bugün Trabzon Ayasofya müzesinin giriş kapısının üzerinde rölyefi bulunan tek başlı kartal sembolü tercih etmişlerdir. Cenevizliler ile Venedikliler, Moğollar ile Osmanlılar hatta çeşitli Türkmen (Akkoyunlu kabile federasyonuna mensup) klanları ile denge politikası sürdürerek, varlığını sürdürebilen bu zengin liman kenti, İstanbul'un fethinden sekiz yıl sonra (1461) Fatih Sultan Mehmet tarafından Karadenizdeki çeşitli beylikler, İtalyan kolonileri ve Kırım'la birlikte ele geçirilerek İpek yolunun stratejik anahtarının Osmanlı hakimiyetine girmesi sağlanmıştır.
Osmanlı dönemi
1461 yılında trabzon kralı David Komnenos'un Mahmut Paşa'nın yakını olan başmabeycisi Yorgi Amiruki'nin aracılığıyla direnmeden kenti teslim etmesinden sonra II. Mehmet kent yönetimini Gelibolu sancak Beyi Kazım Bey'e bıraktıkmıştır. Sancak merkezi statüsünde olan Trabzon, 1582 yılında III. Murat döneminde Batum sancağı ile birleştirilerek Trabzon/Batum eyaletinin merkezi haline getirilmiştir. [12] Trabzon Osmanlı döneminde de gerek doğu Anadolu ve İran'ın gerek se Baharat yolu'nun Batı'ya açıldığı liman kenti olarak stratejik önemini sürdürmüş dahası İran ve Kafkasya seferlerinde askeri üs noktası olarak kullanılmıştır. Celali ayaklanmaları, Kazancık cemaati gibi soyguncu aşiretler, yolsuzluk yapan sancakbeyleri (Rizeli Ömer) bölgeyi arpalık olarak kullanan beylerbeyleri (Ahmet Paşa, 1603 gibi), 1624, 1625, 1631 yıllarındaki Kazak yağmaları ve Tuzcuoğulları, Şatıroğlu Ömer ve İbrahim ağa gibi ayanlıktan gelme yerel derebeylerin ayaklanmaları bu dönemin önemli olaylarıdır. 1. Dünya savaşı sırasında 17 gemilik Rus donanması tarafından topa tutulan, 1916-1918 yılları Rus işgaline uğrayan kentin Hristiyan Rum nüfusu, savaşın bitimiden sonra mübadele ile Yunanistan'a gönderilmiştir. Canlı bir ticaret kenti olan Trabzon'da köklü Rum ve Müslüman aillerden oluşan eşrafı aktif olarak siyasetle uğraşmaktaydı. Barutçuzade Faik Ahmet Bey'in sahibi olduğu İstikbal gazetesi yerel sermaye ve aydınların düşüncelerini kamuoyuna duyurdukları en önemli haber kaynağıydı. Mondros Mütarekesi'nin ardından bölgede bir Pontus Devleti'nin kurulması hatta daha çok destek bulan bir proje olarak yeni kurulacak Ermenistan'a liman kenti olarak verilmesi gündeme geldiğinde Trabzon'lular 12 Şubat 1919 tarihinde Trabzon Muhafaza-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti'ni kurarak Osmanlı Devleti'ne bağlılığın korunması için mücadele etmeye karar vermişlerdi. Erzurum Kongresi'ne kalabalık bir heyetle katılan Trabzon heyeti ile kongreyi düzenleyenler arasında başkanlık seçimi ve kongrenin niteliği konusunda bazı pürüzler çıkmıştır. Görüş ayrılıkları derinleşince Heyet-i Temsiliye'nin Trabzonlu üyeleri Sivas Kongresi'ne katılmamışlardı. Saltanat yanlısı Trabzon valisi Galip Bey'in tutuklanması ve Türkiye Komunist Fırkası başkanı Mustafa Suphi ve 18 arkadaşının Trabzonlu kayıkçıların reisi Kahya Yahya tarafından 28-29 Ocak 1921 katli Cumhriyet öncesi dönemin son olaylarındandır.