Satuk Buğra Han, (Arapça: صَتُق بُغهرَ خهَن; Sátuq Bughra Khán) Hicrî 309, Milâdi 922 yılında doğmuştur. Satuk altı yaşına gelince, babası, Tengri Kadir Buğra Han (Tengri Kadír Bughra Khán ya da Bilge Kül Bughra Khán) Buhara'ya (Arapça: بخارى, Özbekçe: Buxoro, Бухоро), karşı yaptığı bir seferde ölür. Dul kalan annesi, Satuk ile birlikte amcası ve babasının yerine ardıl olan Harun Buğra Han'ın (Harún Bughra Khán) himayesine girerler.
Yaşam öyküsü [değiştir]Türkistan'da İslâm Peygamberi Muhammed bin Abdullah'ın ölümünden 333 yıl sonra ilk Satuk 12 yaşında iken İslam dinini benimser ve Abdülkerim[1] ismi verilir. Onlar böyle yazdı, ve tekrar noktada Allah'ın Peygamberi konuştu: "Awwaly man aslama min at-Turk." (Türklerin arasında İslâm ilk olandı).[2]
10. yüzyılda yaşayan Arap gezginci ve bilgin İbn Fadlan (Arapça: أحمد إبن فضلان إبن ألعباس إبن رشيد إبن حماد , Ahmad ibn Fadlān ibn al-Abbās ibn Rašīd ibn Hammād) 960 yılında yaklaşık 200,000 çadırlı Türkler ( Karahanlılar) İslâm dinini benimsemiştir diye aktarmıştır[3]
Sultan Satuk Buğra Han'ın (Hazrat Sultan Sátuq Bughra Ghází Khán) dört oğlu, Buğra Hasan Han (Bughra Hasan Khán), Hüseyin Buğra Han (Husen Bughra Khán), Yusuf Kadir Han (Yúsuf Kádír Khán) dördüncü oğlunun ismi belli değildir, ve üç kızı, bunlar Nasab Türkan (Nasab Turkán Kháním), Hadya Türkan (Hadya Turkán Kháním), ve Ala Nur (Álá Núr Kháním) isimlerinde toplam yedi çocuğu olur. En son olan Álá Núr Kháním, güzel, dindar, namuslu olan kızının hayatı kısa ve Meryem'e hatırlatır (benzer). Álá Núr Kháním, ergenlik çağına geldiğinde, bir gece Allaha dua ederken, Melek Cebrâîl ona gelir ve ağzına bir damla ışık(nur) akıtır. İçinde güzel bir rahatlık hissi yarattır, ve bir süre sonra duygusuz olur, Daha sonra bir gece, kapıdan dışarı çıkar ve bir kaplanın hayalini görünce düşüp bayılır.
Birkaç ay sonra Muharrem ayının onuncu Cuma günü, "Cuma namazı" vakti, Álá Núr Kháním, kırmızı tenli, ceylan gözlü ve tatlı sesli bir erkek çocuğu dünyaya getirir. Han bu duruma çok kızar ve öfkelenir, ve öbür insanlarda hayretle sorarlar: "Bu ne biçim olay böyle?". Han bu gizemin araştırılması için emir verir ve kehanette bulunanlar, hekimler, imamlar, kadılar ve zamanın ileri gelen beyleri toplanıp iffetsizlikle suçlanan Álá Núr Kháním'i muayene ederler, ve suçsuz ve iffetli olduğuna karar verirler, ve erkek çocuğuna bu gizem üzerine Seyyid Ali Arslan (Syad Ali Arslán Khán) adlandırılır. Yedi yaşına geldiğinde annesi onu Toc Bùbù ile nişanlar. Sonra Seyyid Ali Arslan Toc Bùbù’dan üç oğlu olur, Muhammad Arslán, Yúsuf Arslán , Kızıl Arslán ve bir kaç tane kızı olur, bunlardan birisi Seyyid Bahattin (Syad Baháuddin Shámi)’nin oğlu Seyyid Celaleddin (Syad Jaláluddin) ile evlenir.
Onun saltanatının sonuna doğru, Satuk Buğra Han, Khitan (Xıtay veya Khitai, Chinese: 契丹; pinyin: Qìdān) (Liao Hanedanlığına karşı) sınırına bir sefer yaptı, ve Turfan'a kadar bütün ülkenin tamamında İslâm genişlemiştir. Burada hasta oldu ve Kaşgar'a geri getirildi, bütün bir yıl o hasta yatar ve sonra ölür. Satuk Buğra Han, son saatlarında arkadaşlarını, çocuklarını, Abú Nasrın oğlunu Abbúl Fattáh yanına çağırır ve onlara nasihatta bulunur. Onun yaşamını bitirdiği son gün, Hicrî 344 Milâdi 955'dir.[4] [5]
Kaşgarlı Mahmut'un Divân-ı Lügati't-Türk'te " اَرتُج artuç: Ardıç. Kaşgar'da bu adta iki köy vardır."[6] diye bahsettiği, birisinin adı altın[7] Artuç (Artux), ikincisi üst Artuç (Artux)'dır. Altın Artuç (Artux) veya aşağı Artuç'ta (Artux) Mezarlığa (Mashhad) gömülür[8], ve Cenaze törenine iki Walí, yedi bin Alím veya "din adamları", yirmiiki bin Ghází ve onbeş bin "Awwám-un-nás = Halktan insanlar" katıldı. Satuk Buğra Han'ın ölümünden üç yıl sonra Abbúl Fattáh ta ölür, böylece bütün görevleri Satuk ailesine geçer.[9]
Hasan Buğra Sultan Han (Hasan Bughra Sultan Khán), Hazret Padişah Gazi (Arapça: حضرات پادشاه غازى,Hazrat Padshah Ghází) "Padişah Gazi" ünvanını alıp Kaşgar'da babasının yerine geçmiştir, yönetimi sırasında Khutan'ı (başka ismi Chinshahr, Çinşehir) alır. Maçin'den gelen Bocta Rashid, Nucta Rashid, ve Jagálú Khalkháltú komutanlığı altındaki otuzbin kişilik bir orduyla Kaşgar'a saldırdılar, bir çok yerleşim yerlerini yakıp yıktılar, ve bir kaç ay boyunca başkent'in yakınlarındaki köy, kasaba ve şehirleri kuşattılar, böylece ülkede açlık ve kıtlık başlar.[10]
Karahanlıların 920-958 yılları arasında ki hükümdarı. 932 yılında İslam'ı kabul ederek, tarihteki ilk müslüman Türk Hakanı Türk topluluğunun toplu halde İslama geçmesine yol açmışdır. Bu yüzden Türk tarihi için önemli bir rol oynar, ve hakkında Saltuk Buğra destanı anlatılır. Babası Karahanlı hükümdar ailesinden Bezir Han idi. Babasının ölümü üzerine amcası ve üvey babası Oğulcak Kadır Hanın himayesinde büyüdü. Satuk Buğra on iki yaşlarında iken Maveraünnehir ve Horasan bölgesine hakim olan Müslüman Samanlı Devleti şehzadeleri arasında anlaşmazlık çıktı. Bunlardan Nasır bin Ahmed, Oğulcak Kadır Hanın ülkesine sığındı. Ona iyi muamele edip Artuç nahiyesinin idaresini verdi. Artuç Nasır bin Ahmed'in gayretleri ve gelip-giden Müslüman tüccarlar sayesinde bir ticaret merkezi oldu. Satuk Buğra da Artuç'un ziyaretçileri arasındaydı. Nasır bin Ahmed'le tanışıp ondan İslamiyeti öğrenerek Müslüman oldu. Müslüman olduktan sonra Abdülkerim ismini almıştır ve tam ismi Abdülkerim Saltuk Buğra Han olmuştur.
Yirmi beş yaşına gelince Müslüman olduğunu açıklayıp, amcası ile mücadeleye başladı. Onunla Fergana Savaşını yaptı. İlk olarak Atbaşı kalesini zaptetti. Daha sonra üç bin kişilik bir orduyla Kaşgar üzerine yürüyüp fethetti. Amcası Oğulcak Kadır Hanı öldürdü. Ülkede hakimiyeti sağlayıp birliği temin etti. Türk ülkelerinde İslamiyeti hızla yaydı. Ebü'l-Hasan Muhammed gibi İslam alimleri, Satuk Buğra Hana yol gösterip teşvik ettiler.
Abdülkerim Satuk Buğra Han, daha sonra yaptığı savaşlarda; Yağma, Çiğil, Oğuz boylarının yerleşmiş bulunduğu Türkistan şehirlerini birer birer ele geçirdi. Bu sırada Karahanlılar Devletinin doğu kısmına hakim olan Büyük Kağan Bazır Arslan Han Çinlilerden yardım alarak 924 yılında Abdülkerim Satuk Buğra Hana karşı savaş açtı. Satuk Buğra Han Müslümanların yardım ve desteğiyle, onunla Balasagun Savaşını yaptı ve galib geldi.
Bundan sonra 31 yıl hüküm süren Satuk Buğra Han, güzel ve adil idaresi ile binlerce kimsenin Müslüman olmasına vesile oldu. Satuk Buğra Han 955 (H.344) yılında vefat edip Kaşgarlı Mahmut'un Divân-ı Lügati't-Türk'te " اَرتُج artuç: Ardıç. Kaşgar'da bu adta iki köy vardır."[11] diye bahsettiği Artuç köyünün birinde gömülmüştür[12].Hakikaten günümüzde hâlâ Kaşgar'ın kuzeydoğusunda Artuç (Artux) isminde bir şehir vardır.
Abdülkerim Satuk Buğra Handan sonra, oğulları devrinde de ülkesine pekçok İslam alimi gelip, İslamiyeti doğru olarak anlattılar ve yayılmasına çalıştılar. Kendisinden sonra Musa Tunga adında bir oğlu yerine geçti. Bundan sonra da bunun oğlu Baytaş Süleyman Arslan hükümdarlık yaptı. Başka oğulları ve kızları olduğu da rivayet edilmiştir.