Çocuğun Sınırları Genişletilmeli
Küçük yaş çocukların en büyük merakları arasında, anne babalarının kullandıkları eşyaları denemek yer alır. Bu nedenle de çoğu anne baba küçük çocuklarının bu aşamalarını tehlikeli olarak bir dönem olarak görürler. Ancak burada gözönünde bulundurmaları gereken bir nokta var; küçük yaş çocukları keşfetme ve deneme yoluyla öğrenirler. Bu nedenle, mutlak bir gözetim altında çocuğun sınırları geniş tutulmalı.
Çocuk tek başırmayı öğrenmeli
Çoğu anne baba, çocukları ortalığı dağıtacak, kirletecek veya kendilerine zarar verecek düşüncesiyle, yaptıkları işi ya ellerinden alırlar, ya da yardım etmeye çalışırlar. Oysa bu davranış çok doğru sayılmaz. Çocuğun işini kendi başına yapabilmesi, onda başarma duygusuyla birlikte kendine karşı güven oluşturmasını sağlar. Örneğin, kendi kendine yemek yeme, giyinme, yıkanma gibi faaliyetleri çocuklar kendileri yapmak isterler. Özellikle yetişkinlerin yaptığı işler çocuklar için büyük ilgi kaynağıdır. Örneğin, masayı toplamak, çamaşırları aslam, süpürge makinesiyle yerleri süpürmek ya da özellikle ütü yapmak, onlar için keyifli ve maceralı birer oyun sayılır. Eğer çocuğunuzun hem bir şeyler öğrenmesini, hem de gelişimini deisteklemesini istiyorsanız, evinizdeki ütüye benzer bir oyuncak ütüyle işe başlayabilirsiniz. Ayrıca çocuğunuzun da kullanabileceği, çok ses çıkarmayacak ve küçük özellikteki bir süpürge makinesini ona verebilirsiniz. Böylelikle hem ev temizliğinde küçük bir arkadaş kazanmış, hem de onun öğremesini perçinlemiş olursunuz.
Hatalar doğru yapmayı getirir
Biz yetişkinlerde olduğu gibi, çocuklar da hata yapabilirler veya bir şeylere zarar verebilirler. Ancak yapılan bu yanlışların anne veya baba tarafından düzeltilmesi, doğru değildir. Burada çocuğa, hatasını düzeltmesi için fırsat verilmeli. Eğer çocuğunuzun yaşı hatasını telafi edemeyecek kadar küçükse, size yardımcı olabilir veya en azından sizi izleyebilir. Ayrıca çocuğunuza yaptığı yanlışın nasıl sonuçlar doğuracağını da göstermeniz doğru olur. Böyle durumlarda çocuğunuzu asla azarlamayın. Bu hiçbir çözüm getirmez. Unutmayın ki, çocuğunuz yaptığı yanlışları düzelte düzelte doğruyu öğrenir.
Çocuklarınıza Eşit Davranın!
İki ya da daha fazla çocuğu olan ailelerde, anne ya da babanın bir çocuğuna diğerinden daha fazla düşkün olması sıkça karşılaşılan bir tablo. Peki, böyle bir durumda anne ya da babanın bir çocuğunu diğerlerinden daha fazla sevdiği gerçeği mi çıkıyor ortaya? Bu soru daha çok anne veya baba yerine, çocuklar arasında gündeme geliyor. "Annem seni benden daha çok seviyor!" ya da "Babam sana daha fazla zaman ayırıyor!" şeklinde yorumlar, neredeyse bütün kardeşler arasında bir gün gündeme geliyor. Peki, anne ya da babanın çocukları arasında ayrım yapması ya da birini diğerine göre daha fazla sevmesi ne kadar doğru? Veya doğruysa da, bu diğer çocuk açısından nasıl açıklanabilir?
Elbette ki çocukları birbirinden ayırmak, herhangi bir kazağı ya da ayakkabıyı daha çok sevmeye benzemiyor! Daha fazla sevilen ya da sevilmeyen taraf da olsa, çocuğun gelişimi açısından bu sakıncalı olabiliyor. Bu arada kendi kendine “Biz nasıl anne ve babayız? Çocuklarımıza olan sevgimizi neden dengeliyemiyoruz?” sorusunu soran aileler de psikolojik bir karmaşaya giriyorlar.
Her çocuk kendine özgüdür
Öncelikle ikinci çocuğunuzu ilkiyle kıyaslamaktan vazgeçin. Çünkü her çocuğun kendine özgü bazı farklılıkları vardır. Büyük oğlunuz uslu ve sakin bir çocuk diye, ikincisinden de aynı davranışları beklemeniz doğru olmaz. Onları birbiriyle kıyaslamak yerine, her ikisinin de farklı özelliklerini sevmeye çalışın. Biriyle çocukluğunuza geri dönerek bahçede maç yapmanın keyfini çıkarın, diğeriyle resim boyamanın güzelliğini yaşayabilirsiniz. Burada önemli olan, çocuklarınızın birbirinden farklı olduğunu kabullenmeniz. Çocukların, fiziksel olarak olduğu gibi, ruhsal yönden de birbirinden farklı olmaları görülmesi gereken bir gerçek. Büyük olan çocuğun 11 aylıkken yürüyebilmesini, küçük çocuğun ise 15 aylıkken yürümeye başlamasını normal karşılamak gerekir, öyle değil mi? O halde, neden biri daha cana yakın, diğeri içine kapanık olmasın? Kendi içinizde onların farklılığını kabullenebilirseniz, sevginizi paylaşmanızın da daha kolay olacağına inanın.
Çocuklarınıza eşit zaman ayırın
Hangi çocuğunuzla daha çok ilgilenirseniz, onu daha fazla seversiniz. Birlikte geçirdiğiniz her anın sizi birbirinize daha fazla yaklaştıracağınızı da bilin. Bu nedenle her ikisine de eşit vakit ayırmak için çaba gösterin. Bunun çok zor olduğunu düşünmenize bile gerek yok. Örneğin, büyük çocuğunuz yuvadayken, küçüğüyle oyunlar oynayın, parkta yürüyüşler yapabilirsiniz. Diğeri okuldan döndükten sonra da onunla gününün nasıl geçtiği hakkında konuşabilir, birlikte ders çalışabilirsiniz. Tabii bunun yanında her ikisiyle aynı anda birtakım faaliyetler yapmanız da yakınlığınızı daha da kaynaştırır. Örneğin; her iki çocuğunuz da çizgi film izlemek, parka gitmek gibi ortak zevklere sahipse, bunları birlikte yapabilirsiniz. Eğer her iki çocuğunuzun da eşit değer taşıdığını onlara hissettirirseniz, gelişimleri açısından güzel bir destek sağlamış olursunuz.