mücahid Süper Üye
Mesaj Sayısı : 187 Nerden : malatya Kayıt tarihi : 17/01/09
| Konu: SAFLARI DÜZELTİN ARADAKİ BOŞLUKLARI KAPATIN Perş. Nis. 23, 2009 6:13 pm | |
| Allah Teâlâ'nın en çok sevdiği yerler olan camileri biz de çok sevmeliyiz.
Kişi her zaman sevdiğiyle beraber olmak ister. Her zaman onu anar ve her fırsatta sevdiğine gitmek ister. Neden camiler en çok sevdiğimiz mekânlar olmasın ki?
Kişi sevdiğiyle beraberdir, gerçekten de kişi en çok nereye uğrarsa, nereyle haşir neşir oluyorsa orasıdır en çok sevdiği yerler.
Mahşer meydanında Allah Teala’nın arşının gölgesi dışında hiçbir gölgenin olmadığı bir zamanda Onun arşının gölgesinde gölgelenmek istiyorsak kalbimizin camilere bağlı olması gerekir. Şüphesiz ki camileri kendimize ikinci adres olarak kabul etmemiz halinde tüm vakitlerde cemaatle kılman namazlara da iştirakimiz olacaktır.
Cemaat rahmettir.
Rahmetten istifade etmek isteyen bizlerin camide ve cemaatle namaz kılmaktan uzak durmamız düşünülemez. Hepinizin de bildiği gibi Peygamber Efendimiz (sav)'in camide cemaatle namaz kılmayla ilgili buyurdukları emirler çok fazladır. Yeri geldikçe değiniriz inşAllah. Camide namazın cemaatle eda edilmesi beraberinde birçok güzelliği de getiriyor. Zamanında eda etme, tadil-erkana riayet edilmesi, tesbihatların düzenli yapılması, birlikte el açıp Rabbimize dua edilmesi gibi...
Asr-ı Saadette Ashab-ı Güzin (r.anhum) cemaatle namaz kılarken ön safta yer almak için çaba sarf ederlerdi. Peygamber Efendimiz namaza başlamadan evvel safları düzeltirdi. "Doğru durunuz, ayrı ayrı hizalarda durmayınız ki kalpleriniz birbirine muhalefet etmesin" buyururlardı.
Asr-ı Saadette kadınlar da sabah namazını camide Peygamber Efendimiz (sav)'in arkasında kılarlardı. Cemaatle namaz kılmamak, özellikle de yatsı ve sabah namazlarını cemaatsiz kılmamayı münafıklığın alameti ve münafıkların ahlakı olarak görmüştür Ashab-ı Güzin.
Bu konuda Peygamber Efendimiz (sav)'in sözleri başka söze hacet bırakmıyor. Ebu Hureyre (ra) anlatıyor: "Resulullah (sav) buyurdular ki, münafıklara en ağır gelen namaz yatsı ve sabah namazlarıdır.
Eğer bu iki namazdaki hayrın ne olduğunu bilselerdi, emekleyerek de olsa onları kılmaya gelirlerdi. Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin olsun ki, ezan okutup namaza başlamayı, sonra halkın namazını kıldırması için yerime birini bırakmayı, sonra da beraberlerinde odun desteleri olan bir gurup erkekle namaza gelmeyenlere gitmeyi ve evlerini üzerlerine yıkmayı düşündüm." (Buhari, Ezan 29) Hadisin başka bir veçhinde münafıklar için Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Onlardan herhangi biri, mescitte biraz etlice kemik bulacağını bilseydi mutlaka sürünerek de olsa gelirdi." Ibn-i Mesud (ra) anlatıyor: "Ben gördüm ki, namaz(ı beraber kılmak)’tan sadece herkesçe malum münafıklarla, hastalar geri kalmaktaydı. Öyle ki, iki kişinin arasında yürüyebilecek durumda olan hastalar bile namaz için geliyorlardı."
Ebu Davud'daki rivayette şu ziyade var: "... Sizden her birinizin evinde mutlaka bir mescit var. Eğer namazı evlerinizde kılıp mescitlerinizi terk ederseniz Peygamberinizin sünnetini terk etmiş olursunuz. Peygamberin sünnetini terk edince de küfran-ı nimete düşmüş olursunuz." (Müslim, Mesacid 256)
Ebû Hüreyre (r.a)'den rivayet edildiğine göre, Resulullah (sav) şöyle buyurdu: "Bir kimsenin cemaatle kıldığı namazın sevabı, evinde ve çarşı pazarda kıldığı namazdan yirmi beş kat daha fazladır. O kimse abdestini güzelce alıp, sonra sadece namaz kılmak maksadıyla mescide giderse attığı her adım sebebiyle bir derece yükseltilir, bir hatası da silinir.
Namazını kıldıktan sonra abdestini bozmadan namaz kıldığı yerde kaldığı müddetçe, melekler ona: “Allahım! Ona rahmetinle muamele et, ona acı!” diyerek dua etmeye devam ederler. O namazı beklediği sürece namazda imiş gibidir." (Buhârî, Ezan 30) Ibn-i
Ömer (r. anhuma) anlatıyor: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Safları düzeltin, aradaki boşlukları kapatın, kardeşlerinizin (sizi düzeltmeye çalışan) ellerine karşı nazik olun. Arada şeytan gedikleri bırakmayın. Kim safa kavuşursa Allah ona kavuşur. Kim de saftan koparsa Allah da ondan kopar." (Ebu Davud, Salat 94) Ebu Hüreyre'den (r.a) rivayete göre Nebi (sav) şöyle buyurmuştur. "Yedi grup insan vardır ki Allah Teala onları kendi (arşının) gölgesinden başka hiçbir gölgenin olmadığı o günde gölgelendirir. Bu insanlar şunlardır: "... Kalbi camilere bağlı olan kimse, ..." (Buhari ve Müslim)
Ibn-i Ömer (r. Anhuma)'dan; Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Cemaatle kılınan namaz, tek basma kılman namazdan yirmi yedi derece daha faziletlidir." (Müslim)
Ebu Hureyre (r.a)'den şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: Peygamber (sav)’e gözleri görmeyen bir adam gelip: "Ey Allah'ın Resulü! Benim elimden tutup, beni mescide getirecek kimsem yok" diyerek, Rasûlullah (sav)'den evinde namaz kılmak üzere kendisine izin vermesini istedi.
Peygamber de ona izin verdi, fakat geri dönüp gidince onu çağırıp sordu: "Sen namaz için okunan ezanın sesini duyuyor musun?" Adam: "Evet" deyince, Peygamber: "O halde bu çağrıya cevap ver!" diye buyurdu. (Müslim)
Enes (r.a.)'den; "Resulullah (sav), (süt teyzesi olan) annem Ümmü Süleym'in evinde namaz kılar, ben ve yetim kardeşim onun arkasında saf olurduk. Ümmü Süleym ise bizim arkamızda namaza dururdu." (Buhari) Ümmü Seleme (r.anha) dedi ki; "Resulullah (sav) namazı bitirip selam verince, kadınlar derhal kalkarlar, Resulullah ise kalkmadan önce bir müddet beklerdi." Zührî dedi ki; "Bunun sebebi, kadınların erkekler ile karşılaşmamaları içindir. Allahu a'lem." (Buhari)
Aişe (r.anha) diyor ki; "Kadınlar Resulullah (sav) ile beraber namaz kılmak için sabah namazına koku sürünmeden ve yüzlerini de örterek katılırlar, namazı kıldıktan sonra, kimsenin onları tanıyamayacağı karanlıkta evlerine dönerlerdi." (Buhari)
Ebu Mes'ud (r.a)'dan, şöyle dedi: Resulullah (sav) namazdan evvel omuzlarımıza dokunarak şöyle derdi: "Doğru durunuz, ayrı ayrı hizalarda durmayınız ki, kalbleriniz birbirine muhalefet etmesin. Akıl ve İlim sahihleri hemen arkamda, onlardan sonra gelenler daha arkada, daha sonra gelenler daha arkada dursunlar" buyurdu.
Ebu Mes'ud: "Siz ise bugün son derece ihtilaf üzeresiniz" buyurdu. (Muslim)
Ebu Hureyre (r.a)'dan (şöyle dedi: ) Resulullah (sav) buyurdu ki: “Ön saftaki hayrı bilse idiniz, veya bilselerdi. Kur'a atmak zaruri olurdu". (Buhari)
Bunun gibi Peygamber Efendimiz (sav)’in “Câmide Cemaatle” namaz kılmayı teşvik eden daha bir çok emir ve tavsiyeleri vardır. Allahu Teala bizleri kalbi camilere ve cemaatle namaz kılmaya bağlı olanlardan eylesin (amin) | |
|