Türkiye ve Ermenistan arasındaki ilişkilerin düzelmesi amacıyla İsviçre'nin arabuluculuğuyla yapılan gayrı-resmi görüşmelerin ABD ve Avrupa Birliği'nin değil, Türkiye'nin girişimiyle başlatıldığı bildirildi. Amerikan The New York Times gazetesinde Judy Dempsey imzalı makalede, Türkiye-Ermenistan ilişkileri ve Kafkasya'daki gelişmelerle ilgili çarpıcı analizlerde bulunuldu.
Mehmet Nedim Aslan'ın haberi...
Türkiye ve Ermenistan arasındaki ilişkilerin düzelmesi amacıyla İsviçre'nin arabuluculuğuyla yapılan gayrı-resmi görüşmelerin ABD ve Avrupa Birliği'nin değil, Türkiye'nin girişimiyle başlatıldığı bildirildi.
Amerikan The New York Times gazetesinde Judy Dempsey imzalı makalede, Türkiye-Ermenistan ilişkileri ve Kafkasya'daki gelişmelerle ilgili çarpıcı analizlerde bulunuldu.
ANLAŞMA SAĞLANIRSA, TÜRKİYE BÖLGEYE HÜKMEDECEK
Türkiye ve Ermenistan'ın her iki ülkenin milliyetçilerine rağmen, aradaki sorunları çözmek amacıyla İsviçre'de gizli görüşmelerde bulunduğunu yazan Dempsey, iki ülkenin kabul ettiği yol haritasıyla diplomatik ilişkilerin yeniden başlayacağını belirtti. Dempsey, “Eğer bu anlaşma sağlanırsa ve başarılı olursa bölgeye barış için çok az şey yapan ne ABD ne de Avrupa hükmedebilecektir. İki eski imparatorluk Rusya ve Türkiye bölgeye hükmedecektir” yorumunda bulundu.
EN BÜYÜK KAZANCI ERDOĞAN SAĞLAYACAK
Türkiye ve Ermenistan arasında anlaşma sağlanması halinde bu konuda en büyük kazancı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sağlayacağını ifade eden Dempsey, Erdoğan'ın Amerikan yanlısı bir dış politika izleyen generallerin gücünü kırdığını ve komşularıyla iyi ilişkileri olan bir politika uygulamaya başladığını kaydetti. Dempsey makalesinde ayrıca, Ermeni Ulusal ve Uluslar arası Çalışmalar Merkezi Direktörü Richard Giragosian'ın “(İki ülke arasındaki anlaşma) planı ne ABD'yi ne de Avrupa Birliği'ni memnun etmek içindir. Bu Türkiye'nin milli menfaatleriyle ilgilidir” sözlerine de yer vererek, Erdoğan'ın diplomatik ilişkileri sürdürebilecek ‘1915 olaylarını araştırmak üzere iki ülkeden oluşan tarih komisyonu' kurulmasını önerdiğini yazdı.
ERDOĞAN, YENİ BİR STRATEJİ GELİŞTİRDİ
ABD ve Avrupa Birliği'nin Türkiye'yi önemsememeleri yüzünden Erdoğan'ın Türkiye'nin milli menfaatlerini yansıtan ancak riskli bir strateji geliştirdiğini yazan Dempsey, Azerbaycan'ın Türkiye ve Ermenistan arasındaki ilişkilerin Karabağ sorunu çözülmeden normalleşmesine dair endişeleri olduğunu da belirtti. Dempsey, Azerbaycan'ın Avrupa'ya Entegrasyonu Ulusal Komitesi Direktörü Leyla Alieva'nın “Karabağ sorunu çözecek ve Türkiye-Ermenistan ilişkilerini normalleştirecek bir büyük bir fırsat var. Ancak eğer Karabağ'la ilgili bir konu yoksa, Azerbaycan dış politikada yön değiştirebilir. Eğer Azerbaycan ihanet edildiğini düşünürse, Rusya'ya yaklaşır” şeklindeki görüşlerine de yer verdi.
AZERBAYCAN TOPRAKLARINI ALACAK, GÜRCİSTAN İZOLE EDİLECEK
Karabağ savaşında Rusya'nın Ermenistan'ı desteklediğini ancak daha sonra Türkiye'nin desteğiyle buradaki güçlerini geri çektiğini hatırlatan Dempsey, Azerbaycan'ın topraklarının önemli bir bölümünü geri almasının Rusya tarafından da desteklendiğini, çünkü bu ülkenin (Rusya'nın) Gürcistan'ı izole etmek istediğini kaydetti. Ermenistan ve Türkiye arasındaki ilişkilerin normalleşmesinin Gürcistan'ı zayıflatacağını yazan Dempsey, Giragosian'ın sınırların açılmasıyla Ermenistan'ın transit bir ülke olacağını ve bu şekilde Rusya'nın istediği şekilde Gürcistan'ın izole edileceğine dair görüşlerini de yazdı.
TÜRKİYE VE RUSYA İKİ SÜPER GÜÇ OLACAK
ABD ve Avrupa Birliği için mevcut sürecin muğlak olduğunu yazan Dempsey, Güney Kafkasya'daki sorunlar, yolsuzluk, uyuşturucu ve insan kaçakçılığı ile başı dertte olan bölgenin barışçıl ve gelişen bir bölge olabileceğini ifade ederek, ABD ve Avrupa'nın Türkiye'deki bu değişiklikleri desteklemesi gerektiğini altını çizdi. Dempsey, “Eğer ABD ve Avrupa Birliği Türkiye'deki değişiklikleri desteklemezse, Türkiye ve Rusya tarihi nüfuz alanlarına geri dönüp bölgenin iki süper gücü olacak, ABD ve Avrupa ise nüfuz kaybedecektir” diye yazdı.