İntizarınla çöller deli ve divaneydi
Firkatin bir kor idi, alev idi dile can.
Sana delicesine sevdalı kum denizi
Gelse de anlatsa bir, mümkün olsa dile can.
Nasıl yandı kavruldu?
Nasıl döndü çöle can?
Rüzgar yanık bir neydi ağlayan, uğuldayan
Gam yüklü teraneydi
Sensiz eylerdi daim sahralarda nale can.
Böyle bir intizarla kavrulurken bu sahra
Kumlarda bir heyecan.
Alemler buldu bir can.
Hayat geldi sümbüle
Itır geldi güle can
Dindi yangını birden kızgın, kurak çöllerin
Ve o rüzgar, o rüzgar estikçe serin serin
Kalbi güldü toprağın ve bütün alemlerin.
Ve bu mesut müjdeyle
Öyle ki koptu birden alemde bir velvele
Şafaklar döndü güne
Kainat buldu bir can
Kullarda bir heyecan
Gül pembe bir gülşenden
Yepyeni, pırıl pırıl bir gün doğdu çöle can.
Hey! Bağrı yanık sahra şimdi yıldızlar çiçek
Geceni süsleyecek
Nur içicek badiye, çöle o geldi diye
Gökte mehtap nur olur
Badiler dolu dolu, ışık ışık seylabe
Mehtap artık göklerden yere akan şelale
Süzülür maveradan, gönüle akar nurdan
En paslı kalpler bile olur bu dem billurdan
Kavuşur çöller bugün o gül kokan yele can.
Madem ki alemlere doğuverdin gün gibi
Ay batsın hicabından, doğmasın gecelere
Gün sönüp gitsin ve dönsün kandile can.
Nur’un, senin ey Nebi öyle aceb bir nur kim
Gün ona can vermeye koşan bir pervane can.
Ve sen bir dolunaysın
Ashabın etrafında halka halka hale can.
Yollarda sen aheste, yürürken beste beste
Yürürken şiir şiir, yollar da şiirleşir
Buseler kondururdu ayakların çöle can
Ve o şükufeleri rüzgar okşardı her an serin elleriyle can.
Sahranın ipeğine o billur ayakların nakışlar kondurdukça
Can gelirdi çöle can
Senden diye, hep senden diye rüzgardaki helecan
Kullar mütebessimdi narin, yumuşacık ve billur ayaklarına
Ve o günden bu güne esen bu deli rüzgar
Senden bir soluk almış
Ve o kutlu nefesi dağıtmış ıtır diye karanfile, sümbüle
Alem ıtrınla donmuş, ıtrın sinmiş güle can.
Sahra sıcak ve kurak feyzin yudumlayarak
Dindirir hasretini kavuşurdu suya can.
Bir zaman initizarın kavurduğu çölleri şimdi firkatin yakar
Hasretin alev alev sahrada bir şule can.
Rüzgardaysa bir figan, serseri ve derbeder
Uğuldar zaman zaman sensiz eyler nale can.
Bir şefaat umudu kevserin yudum yudum
Rahmetin sağanak sağanak yüreğime dola can.
Seninle bir can olsam, bir can katsan cana can.
Mücrim olsam da bir gün, mümkün müdür sıla can?
İstemem azatlığı, sana olam köle can.
Sensiz bu alem zehir, ya ukbada n’ola can?
Rahmetinden bir damla bekleyen çöl gibiyim
Ruhum kurak bir sahra, derbeder, serseriyim
Gülşeni gönlüm sensiz, kuruyor sessiz sessiz
Rahmetinden bir feyiz saçmassan n’ola halim
Ümit güllerim susuz korkarım ki sola can.
Korkarım ki sola can.
Dursun Ali Erzincanlı