Bilgi Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Bilgi Forum


 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum
En son konular
» fiber internet ya da adsl?
Miryokefalon Savaşı 1176 Icon_minitimeÇarş. Tem. 03, 2013 4:12 am tarafından 7200

» okçuluk hakkında tavsiye?
Miryokefalon Savaşı 1176 Icon_minitimeÇarş. Tem. 03, 2013 4:07 am tarafından 7200

» Ramazan
Miryokefalon Savaşı 1176 Icon_minitimePtsi Ağus. 13, 2012 12:25 am tarafından bilgi küpü

» kamyon oyunları
Miryokefalon Savaşı 1176 Icon_minitimeÇarş. Ara. 14, 2011 12:11 am tarafından arabaoyunu

» kamyon oyunları
Miryokefalon Savaşı 1176 Icon_minitimeÇarş. Ara. 14, 2011 12:11 am tarafından arabaoyunu

» araba yarışı
Miryokefalon Savaşı 1176 Icon_minitimeÇarş. Ara. 14, 2011 12:09 am tarafından arabaoyunu

» araba oyunu oynama
Miryokefalon Savaşı 1176 Icon_minitimeÇarş. Ara. 14, 2011 12:06 am tarafından arabaoyunu

» Süper jip oyunu
Miryokefalon Savaşı 1176 Icon_minitimeÇarş. Ara. 14, 2011 12:04 am tarafından arabaoyunu

» takside öpüşme oyunu
Miryokefalon Savaşı 1176 Icon_minitimePaz Ağus. 28, 2011 10:29 pm tarafından yupti

Menü
Forum
Portal
Özel Mesajlar
Sık Kullanılanlara Ekle

 

 Miryokefalon Savaşı 1176

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
kara şimşek
Süper Üye
Süper Üye
kara şimşek


Erkek Mesaj Sayısı : 770
Yaş : 34
Nerden : malatya
Kayıt tarihi : 21/09/08

Miryokefalon Savaşı 1176 Empty
MesajKonu: Miryokefalon Savaşı 1176   Miryokefalon Savaşı 1176 Icon_minitimeÇarş. Ara. 09, 2009 7:46 pm

Geri plan [değiştir]
Zengi Hanedanının Suriye ve Musul hükümdarı Atabeg Nureddin Mahmud Zengi'nin ölümü üzerine (1174), büyük bir rakipten kurtulan II. Kılıç Arslan, ertesi yıl, Sivas ve Tokat bölgelerine hâkim olan Danişmendli Beyliğine son verdi.

Manuel, Papaya bir mektup yazarak, zamanın yeni bir haçlı seferi için elverişli olduğunu ve "Anadolu'dan geçen yolun artık güven altına alınacağını" bildirdi.

Bizans İmparatoru I. Manuel Komnenos Kilikya kıyı bölgelerini tekrar eline geçirmiş ve Haçlılardan tarafından kurulan Antakya Prensliği üzerinde Bizans hakimiyetinin kabul edilmesini sağlamıştı. Diğer taraftan Bizans sınırlarında özellikle Eskişehir yörelerinde yoğun bir şekilde çoğalan Türkmenlerin, Denizli, Kırkağaç, Bergama ve Edremit'e değin Bizans yörelerine akınlarda bulunmaktaydılar ve bu akınları önlemek istemekteydi. 1174'de Halep emiri Nureldin ölmüş ve yerine geçen Salaadin eli altında bulunan arazilerin kuzeyindeki gelişmelerden gözünü çekmiş hedefini Mısır üzerine odaklandırmıştı. Bu gelişmelerden haberdar olan I. Manuel Anadolu Selçuklu'larının bir güçlü taraftarın desteğinden mahrum kaldığını düşünmekteydi.

Böylece toprak elde etmek ve kendi topraklarına gelen hücumları önlemek amacıyla Selçuklular diğer destek alamayacakları bir sırada Bizans İmparatoru I. Manuel Anadoluya yeni kuvvetler göndermekle birlikte düzenleyeceği bir sefer için de askeri hazırlıklara başladı.

Onun bu hazırlıklarını haber alan II. Kılıç Arslan, bir elçi heyeti göndererek daha önce yapılan barış antlaşmasının yenilenmesini önerdi. Fakat İmparator I. Manuel, Bizansa yöneltilen Türkmen akınlarının durdurulması, Bizansa sığınan Danişmendliler emiri Zünnun ile şehzade Şahinşah'ın, daha önce yönetiminde bulunan ülkelerinin Bizansa bırakılması şartıyla buna razı olacağını sultana bildirdi. Bu şartları kabule yanaşmayan sultan, atlı kuvvetler sevkedip Denizli yörelerine kadar olan Bizans topraklarını ağır bir şekilde tahrip etti. İmparator, Bizans kuvvetleri eşliğinde, önce şehzade Şahinşah'ı daha sonra da Zünnun'u Anadoluya gönderme girişiminde bulundu ise de II. Kılıç Arslan'ın aldığı önlemler karşısında başarılı olamadı; Şahinşah ve Zünnun yeniden Bizans'a kaçmak zorunda bırakıldılar.

Kılıç Arslan, imparatora elçiler göndererek barış isteğinde bulundu. Sultanın ikinci barış önerisini de reddeden Manuel 1176 yazında, amcasının oğlu Andronikos Vatatzes'i bir orduyla Paflagonya'ya Amasya'ya doğru yola çıkardı. İmparator'un kendisi de, içinde Frank, Peçenek, Macar ve Sırp kuvvetleri bulunduğu orduyla, Anadolu Selçuklu Devleti'nin başkenti olan Konya üstüne yöneldi.

Paflagonya'ya gönderilen Andronikos Vatatzes'in ordusu Eylül ayı başlarında, Niksar surları önünde yapılan meydan savaşında, Selçuklu ordusu tarafından yenildi. Vatatzes'in kesilen başı, bir zafer nişanesi olarak II. Kılıç Arslan'a gönderildi.

Muharebeye doğru yürüyüş [değiştir]
I. Manuel'in idaresinde Konstantinopolis'den yürüyüşe geçen ordunun çok büyük olduğu ve yürüyüşde 15 kusur kilometre uzunluk gösterdiği yazılmıştır. I. Manuel önce Konya'yi hedef almış ve o şehri eline geçirirse Konya ile Antakya'ya arasında bulunan arazileri de eline geçirmeyi planlamıştı. Uçlarda bulunan kalabalık Türkmen kuvvetleri, Konya'ya yönelik I. Manuel idaresindeki Bizans ordusuna ufak ama yıpratıcı hücumlarla mukavemet gösterdiler.

Manuel'in ordusu, Denizli'de Eskihisar (Laodicea)'dan geçerek, Menderes vadisinden geçerek Eğridir Gölü ucundaki Sultandağı dizisine giden dağlık bölgeye girdi. Kuşatma araçları, erzak fazlalığı ve ağır arabalar, ordunun ilerlemesini yavaşlatıyordu. Ayrıca geçmek zorunda oldukları bölge, Selçuklular tarafında tahrip edilmişti.

Muharebe [değiştir]
Bizans ordusunun ilerlediği yol üzerinde, o zaman Tribritze geçiti denilen ve çıkış yerinde, tahrip edilmiş Miryokefalon kalesinin bulunduğu bir geçit vardı. II. Kılıç Arslan idaresindaki Selçuklu ordusu, Bizans ordusunu, bu dar ve sarp Miryokefalon yıkık kalesinin bulunduğu geçitte karşılamaya hazırlanmıştı.

Bu geçitin şimdi tam olarak nerede bulunduğu hakkında bazı tartışmalar vardır. Büyük olasılıkla geçit Denizli ili'nin Çivril ilçesinde Düzbel Geçidi olup muharebe Düzbel geçidi içinde vukuu bulmuştur. Aynı ildede (Çivril ilçesinde) Küfi boğazında geçtiğini iddia edenler varsa da, sağlam bir kanıt sunamamaktadırlar. [2].

Kendine bağlı küçük beyliklerden yardımcı kuvvetler alan Kılıç Arslan'ın ordusu, hemen hemen Manuel'in ordusuna eşit, ancak daha kötü teçhizatlıydı. Fakat, Selçuklu ordusunun daha fazla hareket imkânı vardı. Selçuklu ordusu, bu dar dağ geçitinin dağ yamaç ve doruklarında toplu olarak bulunuyordu.

Manuel'in ileri görüşlü subayları, ağır hareketli Bizans ordusunu, geçitin içindeki dar ve çukur yoldan geçirmemesi için imparatoru uyardılar. Fakat ordudaki genç ve tecrübesiz prensler, kendilerine güveniyor, şan ve şöhret kazanmak istiyorlardı. Bunlar, imparatora baskı yaparak onu bu yolda ilerlemeğe zorladılar. Imparator'un neden bunu kabul ettigi uzerinde tartışma vardır.

Bizans ordusu geçite giriş sırasina göre kollara bölünmüştü. Önde piyadelerden oluşan bir Öncü Kolu vardi. Diğer kollar piyade ve süvari karışığı idi. Öncüleri takip eden Ana Kolda doğu ve batı Thema'lardan eyalet askerleri bulunmaktaydı. Sonra Sol Kanat Kolu Antakyalılar ve diğer Batı Thema eyalet askerlerinden oluşmakta I. Manuel'in kayınbiraderi Antakya Prensi Baldwin komutasındaydı. Bunların arkasında ağırlıklar ve kuşatma için kullanılacak büyük mancınık tipli harp aletler taşıyıcı arabalar gelmekteydi. Sonra Sol Kanat Kolu General Theodore Mavrozomes ve Yannis Kantakuzenos komutasinda askerler ile İmparator Manuel ve kendi seçme muhafız birliğinden oluşmaktaydı. Artçı Kol ise General "Andronikos Konstostenfanos emrinde idi. [3] [4]

17 Eylül,1176da Bizans Öncü Kol kuvvetleri, zor kullanarak geçide girdiler. Öncü Kol ve Ana Kol gucleri pek az bir zayiatla geçitten geçtiler. Selçuklular, önce geri çekilerek dağlara saptılar. Kılıç Arslan ordusu daha tam olarak istenilen yerlerini almamış olduklari iddia edilmektedir. Bu iki Bizans ordusu kolu gecidin ağzından çıktıkları zaman, Artçı Kolu geçite daha yeni girecekti. Gecit içinde bulunan ordu kolları ve ağırlıklar geçitte 15 kilometre uzunlukta bir sıra halindeydi. Birden geçitin her iki yamaç ve doruklarında bulunan Selçuk ordusu önce yamaçlardan aşağı inerek geçit ağızlarına saldırıp geçitin içinde bulunan Bizans birliklerini bir tuzak içine aldılar. Bizans Sağ Kanat Kolu üzerine çok ağır bir Selçuklu hücumu geldi; bu Sağ Kanat Kolu birliğini kaybetti; askerler küçük birbirinden habersiz parçalara bölündü. Bu kol çok ağır zayiat verdi. Bu koldaki süvarilerin başında İmparatorun kayınbiraderi (Antakya'lı Baldwin) Selçuklulara karşı saldırıya geçtiyse de bütün adamları kılıçtan geçirildi ve kendi hayatını da kaybetti. [3][4]

Özellikle Türkler sonra hücumlarını taşıt araçlarına, arabalara ve araba atlarına odaklayıp bunlar için geçiti geçilmez hale getirdiler. Sonra geçitte bulunan Bizans ordusunun diğer kollarını eritme hücumlarına başladılar. Geçidin aşağısında bulunan askerler, durumu görüyor, fakat sıkışık durumda oldukları için yardım edemiyorlardi. Sol Kanat Koluda büyük zayiat verdi ve komutanlarindan biri, Yannis Kantakuzenos, Selçuklular tarafından öldürüldü [3] . Kalan Bizans askerleri Selçukluların önden mi arkadan mı hücum edeceklerini anlayamayıp paniğe kapıldılar. Hava da bozmuş ve çok kesif bir toz fırtınası geçidi kapladı ve bu her iki tarafa da aksi tesir yapmakla beraber panik halinde olan Bizanslıların morali ve organizasyonu üzerinde çok fena tesir yaptı. Bu sırada Sol Kanat Kolunda olan İmparator I. Manuel de butun moralini kaybetmiş, yere oturmuş, pasif olarak ordusunun ve kendisinin akibetini düşünmeye koyulmuştu. [4] Sonunda kurmaylarının zorlamasi ile İmparator kendini topladı; elinde kalan askerleri arasında bir disiplin kurdu ve savunma grupları oluşturdu. Bu gruplar her tarafa yayılmış insan ve hayvan ölüleri ve tahrip olmuş ağırlıklar arasından geçebilip geçitin dışına çıkmayı başardılar. Burada zaten geçitte yakalanmamış olan ve savunma siperli bir ordugah hazırlamış olan Yanis ve Andronikos Angelos komutasındaki Öncü Kolu ve Konstantin Makrodukas ve Andronikos Lapardas komutasında Ana Kol askerleri ile yine birleştiler. Andronikos Kontostefanos komutasındaki Artçı Kolu ise baskında geçite yeni girmekte olduğu için nisbeten daha az zaiyat vermişti ve biraz zaman sonra geçitten gecip onlarla birleşti. [3]

Bütün gece Selçuklu atlı kuvvetleri okları ile hücumlarına devam ettiler; ama Bizans savunma hatları bu hücumlara dayandı[4] Ertesi gün de Selçuklu atlı kuvvetlerinin ok atımıyla yaptıkları hücumlar devam etti. İmparator geçidi başta zayiat vermeden geçen birliklere iki karışı hücum yaptırttı, ama genellikle muharebenin kızgınlığı geçmişti.

Bu muharebenin dikkate değer bir özelliği bir yüzyıl kadar önce 1071de Malazgirt Muharebesinde Bizans güçleri yenilgiye uğrayınca dört bir tarafa çil yavrusu gibi yayılıp imparatorları Romen Diogen'i yalnız bırakıp onun esir olmasına neden olmuşken, bu yenilgide bütün yenik Bizans birliklerinin birleşip İmparatorlarını birlikte korumalarıdır. İmparator I. Manuel'in Türklere esir olmaktan korkup birliklerini bırakıp kaçmayı düşündüğü; fakat ismi bilinmiyen bir Bizanslı asker ve general Kostostefanos tarafından çok sert serzeniş ve laflarla bu kararından caydırıldığı bildirilmiştir. [3]

Her iki taraf da zayiat vermiştir ama ne kadar olduğu bilinmemektedir. Bizans ordusundan kalan birlikler muharebeden sonra geçide girdiklerinde Türk ölülerinin kaldırılmış olduğunu görmüşlerdir.[5] Fakat gördükleri en önemli tahribat Konya'yı kuşatma için yanlarında getirdikleri mancınık tipi kuşatma makinalarının hepsinin kullanılmaz ve tamir edilmez bir halde oluşuydu. Böylece İmparator'un Konya'yı kuşatıp alma ve oradan ta Antakya'ya gitme düşleri boşa gitmiş oldu.

Selçuk Sultanı'da Bizans ordusunun hepsinin tahrip edilemiyeceğini anlayınca barış taraflısı oldu. O akşam Sultan, Gabras adlı bir elçiyi bir İran savaş atı ve bir kılıç hediyesiyle İmparator'un kampına barış şartlarını müzakere etmek için gönderdi. [3]Bu müzakerelerde Selçuklular eğer Eskişehir (Dorilaion) ve Gümüşsu (Sublaion) kalelerinin Bizanslılara tarafından boşaltılıp yıkılması şartıyla, kalan Bizans ordusunun kayıtsız şartsız hiç hücuma uğramadan geri gidebileceğini teklif ettiler; Bizanslılar da bunları kabul ettiler.

I. Manuel, Bizans'a dönerken, yolda Türkmenlerin sürekli saldırılarına uğradı. Sonradan, Bizanslılar imzalanan bu barış anlaşmasına aykiri olarak Dorilaion kalesini yıktırmama kararlarına bir bahane olarak barışa aykırı olan bu hücumları gösterdiler. Fakat İmparator Sublaion kalesine geldiğinde imzaladığı barış şartlarına göre o kaleyi yıktırdı. Birkaç gün sonra Alaşehir (Filedelfiya)'ya geldiği zaman Konstantinopolis'e ulaklarla mesaj göndererek bu muharebede kaybettiklerinin bir ayrıntılı hesaplarını verdi. Bu mesaja göre Miryokefelon yenilgisi bir yüzyıl önceki Malazgirt Muharebesi'ndeki Bizans yenilgisine benzemekteydi. Ancak Malazgirt'te Bizans İmparatoru esir düşmüştü ve I. Manuel hala ordusu kalıntılarına komuta etmekte serbestti.

Sonuç [değiştir]
Ağır bir yenilgiye uğrayan I. Manuel, Selçuklulara karşı inşa ettirdiği Eskişehir (Dorilaion) ve Uluborlu'nun doğusundaki (Sublaion) kale ve müstahkem mevkilerini yıkmayı kabul etti. Böylece Selçuklu ordularına ve Türkmen göçmenlerine Sakarya Irmağı ve Büyük Menderes Irmağı vadileri açılacaktı. Subalaion kalesini hemen yıktırmakla beraber, I. Manuel Dorilaion kalesini yıktırmamıştır. Bunu zorlamak icin 1177'de Kılıç Arslan büyük bir ordu ile Menderes vadisinden Bizans arazilerine çok derin bir giriş yapmıştir. Bizanslılar once bir ufak galibiyet elde etmişlerse de, önemli Bizans şehirleri olan Yalvaç (Psidiya Antioch'u) ve Aydın (Tralles) şehirlerini ele geçirilip talan etmiştir. Ancak bu bir yıllık akıncı hücumu olmaktan ileri geçememiştir; çünkü ne girilen yerlerde Selçuklu idaresi kurulmuş ne de Dorilaon kalesi surları yıktırılmıştır.
Bundan başka, Selçuklu devletine savaş tazminatı olarak 100 bin altın gibi çok büyük bir meblağ ödemek zorunda kalmıştır.
Bu mali destek Anadolu Selçuklulara Doğu Anadolu'daki ufak ve serbest emirleri bertaraf etmede çok yardımcı olmuştur. Böylece Anadolu Selçukluları Orta Anadolu'da siyasi nüfuslarını çok yükseltmişlerdir.
Bu zafer sonucunda, Manuel idaresindeki Bizans'ın o zamana kadar uygulanan atılgan bir stratejiyi geride bırakmak zorunda kalmıştır. Gelecekte Selçuklular karşısında Bizans ordusu sadece sınırları savunan bir güç olmuştu. Böylece bölgede siyasi ve askeri insiyatif Anadolu Selçuklu Devletine geçmiştir.
Zaferden sonra Sultan II. Kılıç Arslan, başta Bağdat Abbasi halifesi olmak üzere, bütün İslam hükümdarlarına birer fetihname göndererek Bizansa karşı kazandığı büyük zaferi müjdelemiştir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.muziginodaklanmayeri.azbuz.com
 
Miryokefalon Savaşı 1176
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bilgi Forum :: Kültür & Sanat & Tarih :: Tarih-
Buraya geçin: